28 Ocak 2014 Salı

Zıpkınla balık avı / teknikler 3 - 'Kule ve Yemleme teknikleri'

Zıpkınla balık avcılığında sizlere aktarabileceğim son tecrübem olan, kule ve yemleme tekniklerinden bahsedeceğim. Avlanma sırasında agaşon, sığ su baskını, kule, yemleme teknikleri genellikle birlikte kullanılır. Zamanla bu teknikleri ve daha fazlasını harmanlayıp size en uygun avlanma şeklini ortaya çıkarıp, heyecanlı bir sualtı avı yaşayabilirsiniz.

'Kule tekniği' daha çok sudaki hareketiniz üzerine geliştirilmiş ve oldukça önemli bir tekniktir. Tekniğin en can alıcı noktası ise avımıza mümkün olduğunca yaklaşabilmektir. Dalış öncesi ağırlık ayarımız ise bir o kadar önemli, örneğin 6 metrede avlanılacaksa 3 metrede nötr olmamız gerekir. Dalışa başlamadan 4 dakika kadar diyafram soluması oldukça önemli, tabi dalış öncesi sürekli nefes egzersizinide unutmamak gerekir. Genel tavsiyeler nefesi gırtlağımız ile tutmak üzere ve kesinlikle çokta doğru bir yöntemdir. Diyaframda nefes tutmaya çalışmak daha çok oksijen harcatıp, sualtında kalma süresini ciddi oranda düşüyor.
 Diyafram soluması sonrasında artık gerekli nefesi tutup, şnorkeli ağzımızdan çıkarıp iyi bir ördek dalışına geçebiliriz. İlk metrelerde ne kadar güçlü palet vurursak geri kalan metrelerdede hiç palet vurmaksızın sessizce ilerleriz. Bu iniş sırasında kesinlikle ani hareket yapmadan, zıpkını bir parçamız gibi hafif kolumuzu kırıp vücudumuza paralel tutmalıyız ki balıkları daha dibe varmadan ürkütmeyelim. Mutlaka kulak eşitlemesi yapacağımız için diğer elimiz boşta ve maskemize yakın olmalı. Tabiki her teknikte olduğu gibi bu tekniğide zamanla tecrübe edip daha uygun yöntemler bulmak sizin elinizde.

Diğer yazılarımda kefal, çipura ve levrek avlama konusunda daha başarılı olunabilecek taktikler aktardım ancak barbun avlamanın inceliğine değinmeden geçemeyeceğim :) Her denizde karşınıza çıkabilecek olan barbunun küçüğünede tekir denir. Genelde 15/20 civarı sürü halde gezerler. Zıpkınla avcılığı basit gibi görünsede, avlamanın oldukça zor bir yönü var ki oda barbunun yenilir halde kalması. Pek kaçmayan ve sakince dipte gezen bu balığı avlamanın püf noktası ise barbunu kafasından ince bir şiş ile vurmakta yatıyor.
tekir
Haliyle barbunu vurmak hem atışta profesyonellik hemde ciddi bir sabır istiyor. İlk avlanma dönemlerimde hiç balık vuramayıp, agaşonuda henüz pek beceremediğim dalışlarımda, barbunların altımdan sakince geçip gitmesi pekte olağan gelmiyordu :) Bu sebeple derhal barbun avına yöneldim ancak zamanla hem deneyimlerim, hemde tavsiyeler doğrultusunda, acemi dönem için pekte zıpkın avcılığına uygun olmadığını gördüm. Küçük ve bir o kadar lezzetli bu balığı hem kafasından vurmak hemde ufak oluşu nedeniyle bolca avlamak elbette zor. Ancak yılmayıp, barbun avlamak için kendi taktiğimi geliştirdim. 1, 1.5 metrelik, ara boşlukları çok düşük olan ağ ile etraflarını çevirip, sakince avlamak mümkün ve kesinlikle tavsiye ederim :) Tabi burada önemli olan her avda olduğu gibi, başta avlanma ahlakına uygun avlanmak ve sakince ağa dolanmadan barbunu çevreleyebilmek :)

Balığı yemleme konusu ise oldukça rahat ve bol balık tutmak için, en azından aile boyu bir yemek ziyafetine daha çok hitap eder :) Tabi yemleme yapabilmek için her teknikte olduğu gibi, hava şartları, dip yapısı, balık türü gibi faktörler devreye girer. Ben size, sevgili dayımın tavsiyesi üzerine, Balıkesir, Akçay, 2. köprü mevkinde dere ile denizin birleştiği ağız kısmında yaptığım yemleme sistemini aktaracağım. Küçük salyangoz, karides ve midyeler genelde küçük balıkları, küçük balıklar ise levrekleri çeker. Bu sistem içerisinde yapmamız gereken öncelikle midye ve salyangoz toplamak oluyor. Yaklaşık 50 kadar salyangoz, 2, 3 avuç kadar karides ile 15/ 18 kadarda midye, avdan bir gün önce toplanır. Topladığımız bu yemleri akşamdan ortak bir poşete alıp akabinde kırıp büyük bir torbada ağzı bağlanıp buzdolabında dinlenmeye alınır. Sabaha karşı henüz gün aydınlanmadan, torbamıza biraz buz ilave edip av yoluna koyulabiliriz. Suda ilk yapmamız gereken poşete bir kaç tane minik delik açıp sonrasında bu poşeti bir ip yardımı ile dibe atacağımız herhangi bir taşa bağlayıp suda sabitleştirmek. Yaklaşık 10 dakika içerisinde önce küçük balıklar akabinde levrekler yemimize teşrif ediyor :)
 Tabi bu süre içerisinde ciddi bir sabır ve inanılmaz bir sessizlik oldukça önemli. Bu tekniği henüz çok uygulayamasamda Akçay' daki derenin ağız kısmında oldukça tekne trafiği olmasına rağmen ciddi miktarda balığın yeme geldiğini gördüm. Ne yazık ki tekne trafiği burada bana büyük bir dezavantaj olduğu için henüz bu taktik ile levrek avlayamadım :) ancak kış ayları içerisinde hem balıklar hemde çevre şartları açısından daha elverişli olduğu için, bu uygulamada kışın daha başarılı olunacağını düşünüyorum. Ayrıca 'yemleme poşetleri'de piyasada satılmakta arzu ederseniz suda eriyen ve yemleri dışarı bırakan bu özel poşetleride deneyebilirsiniz. Zıpkınla balık avında eğer sığ su avcısı iseniz kesinlikle size kış aylarını, iyi bir zıpkın scubasını, 75/100 lük bir zıpkını, sabahın ilk saatlerini öneririm. Diğer avlanma üzerine yazılarımla birlikte, zıpkın avcılığı sırasında hem kendimin hemde bir çok avcının uyguladığı avlanma taktiklerini sizlere aktarmaya çalıştım. Bu sportif aktivite konusunda yardımcı olabildiğimin umuduyla hepinize keyifli dalışlar ve heyecanlı avlanmalar dilerim :)

Teknik bilgiler için sevgili dayım Aykut ÖZENEL' e, Akçay mevkindeki zıpkın avcılarına ve TSSF onaylı dalış hocalarıma çok teşekkür ediyorum :)

Sığ su baskın tekniği
Agaşon tekniği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder